MENÜ

Primleri bırakın hakemlere bakın!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Federasyonları ayakta tutan; ne tesisleşme hamlesi, ne futbola dair yapılan planlamalar ve uygulamalar, ne alt yapılara verilen önem, ne de başka konulardır. Federasyonları ayakta tutan en önemli hususlar; öncelikle hakemlerin başarısı, sonra da milli takımın durumudur. O yüzdendir ki; enerjisinin büyük bölümünü bu konulara ayıran federasyonlar, bu kanallara harcadığı parada da sınır tanımaz! Görüldüğü üzere; Milli takımımızda, Avrupa Şampiyonası sırasında patlak veren prim krizinde bahsi geçen rakam, futbolcu başı 650.000 Euro! Yani 2 milyon 600 bin TL.

Yetenek havuzu şart

Türkiye gazetesinde, Ömer Faruk Ünal imzalı haberden öğrendiğimize göre, geçtiğimiz sezon 22 hakeme ödenen maaş ve maç ücretleri 6 milyon 700 bin TL. Seyahat, harcırah, gözlemci, seminer giderlerini de bu rakama eklerseniz 15 milyonu zorlayan bir bütçe bu! Türk hakemliği sadece Süper Lig’de maç yöneten hakemlerden ibaret değil elbette! Türkiye’de amatör ve diğer lig hakemleriyle birlikte, 5 binin üzerinde bir hakem ordusu var. Geleceğin Cüneyt Çakırlar’ı, Fırat Aydınuslar’ı bu yetenek havuzunun içinden çıkacaklar. Uzaydan hakem gelmeyecek! Bu yetenek havuzu ne kadar geniş, ne kadar kaliteli olursa, üst ligde hakemler de o denli kaliteli olacak.

Amatör hakemler kayıp!

Hakemler için böylesi bir bütçe ayıran federasyon yönetimlerinin, bu alt lig hakemlerine kuruş para harcamamaları beni hep şaşırtmıştır. Aldıkları “komik!” maç ücretleri dışında, bu hakemler yok kabul edilirler. Ne şimdiki, ne de bundan önceki; MHK ve federasyonlar illerdeki hakemlerin nerede ve nasıl yetişeceğiyle ilgilenmemişlerdir. İllerde tüm bu organizasyonları İl Hakem Kurulları (İHK) yürütür. Ve maalesef illerdeki bu kurulların hiçbir bütçesi yoktur! Tamamen hakemlik sevgisiyle görev yapan kurullar; bazen ceplerinden, bazen ikili ilişkilerini kullanarak illerde hakemlerin eğitim ve gelişimi için uygun ortam sağlamaya çalışırlar.

Bu şartlarda olmaz

Hakemlerin bir de kendilerinin finanse ettiği dernekleri var. Amatör maça çıkan hakem ya da gözlemci; 35 ila 80 TL arasında değişen maç ücretinin belli bir kısmını derneğe bağışlamak ayrıca her yıl belirlenen oranda bu derneğe aidat ödemek zorundadır. Bu aidat ve kesintilerden oluşturulan bütçe, illerde hakem eğitimlerinde ve hakemlerin gelişiminde kullanılıyor. Kısaca hakem kendi gelişimi ve eğitimini kendisi finanse etmiş oluyor. İyi niyet, hakemlik sevgisi ve gayret olmasa Türkiye’de hakem yetişmesi bu şartlarda pek mümkün görünmüyor.

Salonları bile yok!

Milli takım primleri için futbolcu başı 635 bin Euro bütçe ayrılan bir ortamda, 635 TL’si olmayan illerdeki kurullar; eğitim için salon bulamıyor. Çareyi bir “siyasi parti il merkezinin” toplantı salonunu kullanmakta buluyor. Sonra da hakem camiası adına hiç de hoş olmayan haberler, doğal olarak gazetelerin sayfalarını süslüyor.

YORUM YAZ