MENÜ

Görüntü aynı

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Oysa coşku, hücum ve gol demekti bir zamanlar Fenerbahçe. Ama son iki sezondur oynadığına “futbol” demek mümkün değil. Büyük olasılıkla bir gerekçesi de bu berbat futboldur tribündeki yerini almayan taraftarın. Hava mis gibi.Maç saati uygun ve günlerden de Pazar. Fakat gene de tribünler bomboş neredeyse.

Dün de aynı görüntü vardı Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda. Hatta bazı yönleriyle geriye gitme gözlemledik Fenerbahçe’de. Misal, eski Lens’in yerinde yeller esiyor. Yaşadığı düşüşün yanına biraz da disiplinsizlik ilave etmiş Hollandalı. Alper ve Mehmet Topal’da bile ciddi şekilde yıpranma görünüyor. O çabuk düşünen Alper’in pasları çoğunlukla rötarlıydı dün.

Şener ise tek kelimeyle felaketti dün. Daha yer tutmasını bilmiyor. Bir defans oyuncusunun kendi kale sahasında nasıl topla ilişkisi nasıl olmalı, bunu da bilmiyor maalesef. Çektiği şutlara ise Sabri bile güler. Ve dün takımına öyle bir gol yedirdi ki Şener, mahalle arasındaki maçlarda bile hatanın böylesi yapılmaz.

Hoş, gene kazandı Fenerbahçe. Musa Sow’un altın kafası iki sihirli dokunuş yapınca topa, son anda 3 puan daha geldi. Ama Saadane amatörce takımını eksik bırakmasa acaba böylemi olurdu, o da ayrı bir konu. Çünkü, Rizespor’un defans bloğundaki en önemli isimlerden biriydi Faslı futbolcu.

Garip ve anlaşılmaz olan ise şudur. Aziz Yıldırım son Yüksek Divan Kurulu toplantısında Fenerbahçe’nin şampiyon olacağını söyledi. İnanamıyor insan. Bu kadro önemli takviyeler istiyor, bu bir. İkincisi ise UEFA’nın mali kriterleri demoklesin kılıcı gibi sallanıp duruyor hala. Şaşırtıcı gerçekten. Gerçeğe sırt dönmek bu olsa gerek.

YORUM YAZ