MENÜ

Yüzleşmek lazım!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Medyadaki haber ve yorumlara göre daha şimdiden 30’u buldu dört büyük kulübümüzün yaptığı transferler.
Tamam, asparagas olanı da var ancak haberlerin büyük çoğunluğunun kaynağı kulüp yöneticileri ve bu takımları adım, adım izleyen muhabir arkadaşlarımızdır.
Şüphe yok ki, transfer haberlerinin böyle bir görüntüye bürünmesinin ana nedeni Fenerbahçe ve Beşiktaş başta olmak üzere kulüplerimizin içinde bulunduğu maddi sıkıntılardır.
Galatasaray, Bruma ve Podolski’nin satışından gelen parayla nispeten rahatladı. Ama maalesef Fenerbahçe ve Beşiktaş hala kılı kırık yararak adım atmak zorunda oldukları mali açmaz içinde kıvranıp duruyorlar. Dolayısıyla, UEFA’nın mali kriterleri ikisinin de başında Demokles’in Kılıcı gibi sallanıp duruyor ne yazık ki.
Doğal olarak kulüplerimiz çok istedikleri futbolcuları bile transfer etmek özgürlüğünden yoksunlar. Bütün bunlara (yabancılar başta olmak üzere) futbolcuların dudak uçuklatan bonservis bedelleri de eklenince, belirginsizlik katlanıp gidiyor ve her yeni gün yeni futbolcuların adları dolaşıp duruyor ortalıkta.
Bu durumda yapılacak şey bellidir: Mevcut kadrodan birkaç futbolcu satarak kaynak yaratmak. Fakat bu kez de hesap kitap yapmadan gözü kapalı kontrat imzaladıkları yabancı oyuncular sorun oluyor.
Yabancılar da haklılar kendilerine göre. Çünkü (Çin hariç) dünyanın hiçbir yerinde kazanamazlar bizim ülkemizde kazandıkları parayı. Hele de Van Persie, Van der Wiel, Emenike veya Sneijder gibi yaşı ilerlemiş futbolcular…
Yerli-yabancı ayrımına karşıyım, “iyi futbolcu” adına. Ancak bizim kulüplerimizin sıkça yaptığı gibi yabancı oyunculara bu denli bonkör davranılmasının, kulübün gelecinin ipotek edilmesinin de şiddetle karşısında olduğumu belirtmek isterim.
Tamam, şu andaki kötü görüntünün tek sorumlusu günümüz yöneticileri değil. Ama eskileri taklit etmeden, güne oynamadan gelecek adına bir plan-program yapmak da asli görevidir her yöneticinin. Gerçekler acıdır, fakat yüzleşmek lazım ne yazık ki. Misal, Fenerbahçe’de Yiğithan, Hakan Cinemre var. Altınordu ve Galatasaray’ın Avrupa Şampiyonası’nda yarı finale yükselmiş U 17 ulusal takımımızda yer alan pırıl pırıl gençleri var. Artık biraz da onlara yönümüzü dönmek zorundayız, bu gerçeği görenin zamanı gelmedi mi hala Tanı aşkına?
Not: Huzur ve güvenle bezenmiş bir bayram geçirmenizi diliyorum tüm içtenliğimle.

YORUM YAZ