MENÜ

Hep aynı hikaye

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray’da ‘futbolcu’ olarak sahadaki Felipe Melo’ya diyecek lafımız yok. Takımı için elinden gelenin en iyisini yapmaya ve hemen hemen her maçta yüzde 100 ile oynamaya çalışıyor. Bir teknik direktörün, Melo gibi bir oyuncuyu istememesi söz konusu olamaz.

Ancak saha dışındaki Melo’da büyük soru işaretleri olduğu kesin. Sarı-Kırmızılılar’a ilk olarak Fatih Terim döneminde yani 2011’de kiralık olarak gelen Melo, 36 maçta 12 gol atarak harika bir performans göstermişti. Bunun ardından Juventus’tan hem bonservisinin alınmasını hem de ücretine zam yapılmasını talep etti. Yönetimi oyaladı ve bir kez daha kiralık olarak kampa geç katıldı. 2012-13 sezonunun bitiminde yine aynı taktiği izleyen tecrübeli futbolcunun tapusu, bu kez 3 milyon 750 bin Euro bonservisle resmen alındı. Kendisiyle de 2015-2016 sezonuna kadar yıllık 3.1 milyon Euro ve maç başına da 25 bin Euro’ya el sıkışıldı.

Yeri kolay dolmaz

Melo, bonservisinin alınmasından sonraki dönemlerde takıma dönüşlerde yaşadığı sıkıntıların bir benzerini tekrar Galatasaray’a yaşatıyor. Sözleşmesinde 1 sene kaldığı için bunun uzatılmasını isteyen Melo, olumsuz cevap alınca yine olması gereken ilk kampa gelmedi. Teknik direktör Hamza Hamzaoğlu, belki de yerine aynı kalitede bir ismi kolay kolay bulamayacağı için ona verdiği izin sürelerini 20 Temmuz’a kadar çıkardı ve özetle, “Ya bu sürede kulüp bulacak ya da aramıza katılacak. Ondan ne verim alacağımı biliyorum” açıklamasını yaptı. Peki Melo ne yaptı? Hak ettiğinden çok daha fazla anlayışlı bu sözlere, net cevaplar vermedi. Galatasaray’ın başarılarını vücuduna dövme yaptırdığını belirtirken, eski kulübü Flamengo ve Cruzeiro’ya ayrıca İnter’e de yeşil ışık yakmaya devam etti.

Ne gözle bakacaklar

Çok net olan bir şey var ki, Melo kesin olarak takımdan ayrılmak istiyor. Bir yandan da sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarından taraftara oynamaya devam ediyor! Evet, Melo kalitesinde bir oyuncu bulmak gerçekten zor. Ancak Brezilyalı çok fazla akıl oyunları yapıyor. Bu da huzur bozuyor. Ne yönetimin, ne de teknik direktör Hamza Hamzaoğlu’nun artık bu konuda ona taviz vermemesi gerekiyor. Bir gün gelir, Melo’ya verilen tavizler, başka bir oyuncunun da iştahını kabartır. Örnek olarak da, ‘Melo da aynısını yapıyor’ denir. Ayrıca Sambacı, bu kadar gitmek istemesine rağmen takım bulamaz ve yine Cim Bom’a dönerse, Gatasaray’a ne faydası olur ya da takım arkadaşları ona hangi gözle bakar ve saygı duyar. Bunu da düşünmekte yarar var!

YORUM YAZ