MENÜ

Gökçek'in oyunu

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

2. Lig Kırmızı Grup’ta şampiyonluk mücadelesinde son dört haftaya girilirken rakipleriyle puan farkını açmış iki takım var: Ankaragücü ve Gümüşhanespor. Ankaragücü 63 puanla lider, Gümüşhane 61 puanla 2. sırada. Ligi şampiyon bitiren 1. Lig’e yükselecek. Her iki takım taraftarları için de heyecanı yüksek maçlar oynanıyor.

Gümüşhane'de meşale dumanı

Bu takımlardan Gümüşhane, Şubat ayında saha olayları nedeniyle 3 maç seyircisiz oynama cezası almış, taraftarları da ilk seyircisiz maçta stadın hemen bitişiğindeki dağın eteklerinden takımlarını desteklemişti. Hatta Vali ve Belediye Başkanı da protokol tribününde maçı izlemek yerine taraftarla birlikte dışarıda olmayı tercih etmişti. Davul zurna eşliğinde, halaylar çekilip horon tepilen, meşalelerin yakıldığı bir şölen havasında geçmişti Hatayspor karşılaşması. Bu maçın ardından Gümüşhane Belediyesi, seyircisiz oynanacak 2 maçta taraftarların maçları rahat ve güvenli koşullarda izleyebilmesi için, stadın etrafındaki dağlık arazideki heyelan riski taşıyan bölümleri temizleyip adeta doğal tribün oluşturmuştu. Bu olanlar, bir takımın şampiyonluğu için bütün şehrin nasıl kenetlendiğinin göstergesi olarak hafızalarda yer etti.

Ankara'da biber gazı dumanı

Pazar günü Ankara’da oynanan Bugsaşspor-Ankaragücü maçı ise, saha dışında yaşananlarla hafızalara kazındı. Yıllardır yaşadığı kaos sonucu 2. Lig’e kadar düşen Ankaragücü kulübü, yıllar sonra şampiyonluğun en büyük adayı oldu. İşte ne olduysa da ondan sonra oldu...

Bilmeyenler için söyleyeyim; Bugsaş, Ankara Büyükşehir Belediyesi şirketi, Melih Gökçek de, Bugsaşspor’un görünmeyen başkanı. Bugsaşspor yönetimi, önce deplasman biletlerinin fiyatını yüksek tuttu. Buna rağmen binlerce Ankaragücü taraftarı Ostim Stadı’na akın edince de “Başkan'dan aldığımız talimat bu” diyerek tribüne alınacak taraftar sayısını 250 ile sınırladı. İki Ankara takımının maçında, 4 bin 271 kişilik statta tribünler boş, taraftar dışarıda bırakıldı. Stat dışından, hatta çatılardan takımına destek olmak isteyen binlerce Ankaragüçlü, kendilerine reva görülen bu eziyet sebebiyle, Gökçek aleyhinde tezahürat yapınca da polisin tazyikli su, plastik mermi ve gaz bombalı saldırısına maruz kaldı. Düşünün! Kaçacak yerin olmadığı çatılardaki insanlara biber gazı, tazyikli su sıkıldı. 13 taraftar yaralandı, çok sayıda taraftar da gözaltına alındı.

Evdeki hesap

Güzel bir pazar günü, çoluk çocuk maça gelmiş binlerce insana önce kapı işkencesi, bilet ve tribün yasağı; sonra tazyikli su, plastik mermi ve gaz saldırısı...
Olaylardan sonra kendi televizyonu Beyaz TV’deki Derin Futbol’a bağlanan Melih Gökçek, “Bıraksınlar Ankaragücü’nü bize, ayrılsın hepsi, Ankaragücü’nü ne yaptığımızı görürsünüz” diyerek niyetini açıkça deklare etti. “Bu sene ne olur olmaz bilmiyorum ama önümüzdeki sezon ben alacağım onlardan yönetimi bağırttıra bağırttıra. Yazın bunu deftere. Ben kendim yönetici olamam ama benim arkadaşlarım olacak” sözleriyle de tüm yaptıklarının sebebinin siyasi çekişme ve rant kavgası yüzünden olduğunu açık etmiş oldu.

Tarih unutmaz!

Oysa yıllardır Ankara’nın en köklü kulübüne sahip olma hasretine, 2009 yılında oğlu Ahmet Gökçek’i başkan yaparak son veren Melih Gökçek, Ankaragücü’nün bugün bu hallerde olmasının en büyük sorumlularından biri. Oğlunu kulübün başına geçirirken imza attıkları usulsüzlükler ortaya çıkınca ve kongre mahkeme tarafından iptal edilince, 15 milyon TL borçla aldıkları kulübü, 95 milyon TL borçla yüzüstü bırakmışlardı. Bu borç 100 yıllık kulübü öyle noktalara getirmişti ki, takımın ne deplasman maçlarına gidecek yol parası vardı, ne de maçlarda giyecek yedek forması. Neredeyse bütün önemli oyuncuları ödenmeyen maaşları yüzünden sözleşmelerini feshedip başka takımlara transfer olan takım maçlara PAF oyuncularıyla çıkıyordu.

Gökçeklerin bıraktığı enkazdan yıllar sonra kulüp tekrar ayağa kalkmaya çalışırken taraftara düşen de bu oyunu bozmak ve takımına sonuna kadar sahip çıkmaktır. Tarih kulübe destek olanları da yazar, engel olmaya çalışanları da!..

***

Çıkamadı!

Adamlar Bernabeu'dan çıkıyor, Camp Nou'dan çıkıyor. Buradan mı (Vodafone Arena) çıkamayacak? Çok da atla deve değil. (Gençlerbirliği Teknik Direktörü Ümit Özat)

Herkes gider, Wenger kalır

Muhabir: Arsenal taraftarlarına güle güle diyecek misiniz?
Arsene Wenger: Nereye gidiyorlar?

Kayserili o!

Olcay, takıma benden hızlı girdi, nasıl becerdiyse? Demek ki tecrübesi fazlaymış. (Trabzonspor Başkanı Muharrem Usta)

Futbolun en disiplinli adamı der ki:

Bizim oyuncuların üzerinde futbol şımarıklığı çok fazla vardı. (Kayserispor Teknik Direktörü Sergen Yalçın)

Tespit gibi tespit:

Gomez’den sonra Aboubakar, güllerle dolu bir yataktan sonra dikenlerin üstünde uyumaya çalışmak gibi bir şey! (Ali Ece)

Kazık çaktı, gitmeyecek

Geleceğim hakkında konuşmaya gerek yok. 20 senedir olmadığımız kadar kötü bir yoldayız. Bu, benim durumumdan daha önemli. (Arsenal Menajeri Arsene Wenger)

Irkçı Vural’ı doyurma ligi!

Türk futbolunu geliştirmeliyiz. Lige bakıyorum her yer simsiyah. Afrikalı gençleri doyurma ligi değil burası. (Göztepe Teknik Direktörü Yılmaz Vural)

Görev paylaşımı tamam:

Sinan ben ölünce sen beni yıka, Rasim de pamuğu tıksın. Ertem sen de mezarımın sıvasını yaparsın. (Ahmet Çakar)

YORUM YAZ