MENÜ

Ne Arabistan'ı!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Galatasaray Futbol Takımı Suudi Arabistan'a maç yapmaya gitti. Amaç Suudiler'le iyi ilişkiler başlatmakmış.

Yapılacak sponsorluk anlaşmasıyla elde edilecek gelir ne olursa olsun Galatasaray gibi kapısı modern dünyaya açılan bir camiaya yarar getirmez, camia böyle bir yerden gelecek parayı sindiremez.

Fikri, irfanı, vicdanı hür!

Bu kulüp ülkenin işgal altında bulunduğu yıllarda Ali Sami Yen ve arkadaşlarının özverileriyle kuruldu. Sonraki yıllarda ise okul müdürü Tevfik Fikret'in "Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür" sözleriyle ayakta kalmaya devam etti. Ülke bağımsızlığını kazanırken zor yıllar yaşandı. Batılı düşünce tarzını destekleyen aydınların sayesinde Türk Sporu bugünlere gelebildi. Tevfik Fikret o baskıcı yıllarda öğrencilerini almaya gelen padişahın adamlarına okulun kapısı önünde dikilerek, "Çocuklarıma ancak benim cesedimi çiğneyerek dokunabilirsiniz" cevabıyla tarih yapraklarındaki yerini şerefli bir şekilde aldı.

Arap sermayesine hayır

Varoluşu o günlere dayanan Galatasaray Camiası çok farklıdır, ilericidir. Ben Galatasaray Futbol Takımı'nın Suudi Arabistan'a maç yapmak için gitmesini onaylayacak bir tek genel kurul üyesi tanımıyorum. Tepki çok büyük; hele hele bu seyahatin nedeni olarak yansıtılan sponsorluk anlaşmasına kimsenin onayı yok. İnsan hakları, laiklik gibi evrensel değerlerin bulunmadığı bir ülke sermayesinin kulübe girmesine kimsenin gönlü razı değil. Üstelik Arap sermayesinin cazip rakamlarından kurtulabilmek için İngiliz kulüplerinin UEFA ve FİFA ile paralel verdikleri mücadele de önümüzde. Petrolden kazanılan milyar dolarlarla hücum eden şeyhlerin gelecekte kulüp yönetiminde söz sahibi olma istekleri de kapıdaki başka bir tehlike.

Isı değişimi çok tehlikeli

Takımı Arabistan'a götürmek sportif açıdan bakarsak büyük bir risk. 0 dereceden 27 dereceye giden futbolcuların gidiş ve dönüşte ısı farkından dolayı sıkıntı yaşamamaları ise bir şans. Bu yolculuk sportif açıdan hiçbir yarar sağlamamıştır. Henüz çözülemeyen sponsorluk anlaşması da camia tarafından yönetimin günün şartlarına uyum sağlama çabası olarak algılanmaktadır. Bu durumu yönetimin dikkatine sunmak hala çalışan bir gazeteci olarak görevlerimden biridir.

Yasin kanayan yara

Yasin'in inanılmaz çıkışına alkış tutanlar arasında neredeyse en öndeyim. Hamza Hoca ile kazandığı ivmeyi bugüne kadar getirdi. Takımın en fazla gol atanı. Ancak idman ve maçlardaki hırçın ve gereksiz hareketleriyle herkesi çileden çıkardı. Galatasaray'ın büyüklüğünün, hatta kendisinin nerede olduğunun farkında değil. Her gün, "Daha fazla para istiyorum" diyerek takım arkadaşlarıyla kazancını kıyaslaması ve yöneticilerin başını ağrıtması en kibar dille etik değil. Daha fazla veren varsa oraya git, yoksa da işini yap. Bu kez de affedildi ancak affedilmez seviyeye gelmesine çok az kaldı.

YORUM YAZ