MENÜ

Kazandıran değişim

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Gençlerbirliği maça 4-3-1-2 başlayıp Rantie ve Aydın’ı çizgiden içeriye çekmesine rağmen Sow arkasında İsmail’le sol kenarda çok aksadı. Khalili erken sarı kart görüp, önündeki iki forveti her pozisyonda taca çıkarınca Ümit Özat onu 30. dakikada oyundan aldı. Advocaat, bu hamleye cevabı sistemi değiştirerek verdi. Sow’u santrfora, Van Persie’yi 10 numaraya, Alper’i ise sol kenara çekmesi ibreyi Fenerbahçe’ye döndürdü. Alper’in direnciyle hem İsmail hem Sow hem de Van Persie oyuna katıldı. Selçuk Şahin’in devre biterken attığı nefis frikik golü soyunma odasına bomba gibi düşmemiş anlaşılan. 2.yarının başlamasıyla Fenerbahçe topu rakipten aldı ve düne kadar pek de beceremediği set hücumuyla maçı çevirdi.

Etkileyici bir gol

Tüm sezonu topun karşısında durarak geçiren Fenerbahçe’nin set oyununda yerleşik Gençlerbirliği savunmasına attığı gol tam derslikti. Ama bu dersi alması gereken bizzat Fenerbahçeli oyuncuların kendisi. Fenerbahçe’nin Vitor Pereira’dan bu yana oynadığı çift ön liberolu defansif oyun Advocaat döneminde çekilmez bir hal aldığı için bu gol ilginç geliyor. Yoksa büyük takım dinamikleri zaten bu tip set gollerini içinde barındırmalı. Fenerbahçe, topu aldığı andan itibaren Gençlerbirliği’ni boş koşturmayı başardı. Set oyununda Alper’in topun yönünü değiştirmesi, peşinden gelen Lens asisti ve tüm bunları yaparken 9 Fenerbahçeli’nin topa dokunması etkileyiciydi gerçekten.

RvP kafa karıştırıyor

Ankara’da Advocaat’ın yaptığı en doğru tercih Robin Van Persie’yi maçın ilk çeyreğinde 10 numaraya çekmesiydi. Santrfor ceza sahasına girmeli, girmiyorsa girene yardım etmeli. Önce bunu yaptı, Sow’u destekledi. Sonra 18 çizgisinin içinde topla ilk buluşmasında golü attı. Hollandalı’nın sezon bitimine doğru bu çıkışları taraftarın kafasını karıştıracak cinsten. Tüm sezon vasatın altında kalıp Mayıs’ta uzayıp gitmenin başka bir izahı olmaz sanırım.

YORUM YAZ